Her yerde Sen, Eskimesin hatıratın diye, Kapağı açılıp yazılmamış bir okul defterinde, Bazen yerinde duramayan bir bebeğin, Çakmak çakmak gülümseyen gözlerinde, Bazen de unutulmamış sevdaları anlatan şiirlerde. Çıkmaz bir sokakta, Işığı büyürken Sarı lambaların, Kaderimin kitabını okuyorum, Sebebini bir türlü çözemediğim Her yırtık sayfada isim isim Sen. Ah! Geçmek bilmeyen zaman, Nasıl da akıyor mahzun gözlerinden, Geceler uzun, ben yorgun, Yaşamın kıyısında yalnızım, Karanlığa saplanan aynadaki, Boncuk boncuk gözlerimde Sen. Nakış nakış dokunmuş, Beyaz üzerine altın sarısı ipekten güneş, Ortasında yola çıkmış Mavi gemi desenli, İlmek ilmek kilimlerde Sen, İrkiliyor ateşten yüreğim, Yüreğimi ikiye bölüp gemilere yüklüyorum. Hani beni de Sensiz bırakmasınlar diye. Belki de Kaf Dağı’na götürürler bizi, Zümrüdü Anka olur, Sonsuzluğa ereriz. Bak! Fırtına olmuşsun, Soğuktan çatlıyor dudakların, Davetsiz bir martı ile sana günaydın diyen, Yanıbaş...