Kayıtlar

Translate

Cemil Meriç... BİR DÜŞÜNCE ARKEOLOĞU

Resim
Alıntı “Hem Doğu’ya Batı’dan bakan bir müsteşrik, hem de Batı’ya Doğu’dan bakan bir müstağrip… Her iki kimliği kesin bir sınır tanımaz düşünce, ya da çok sevdiği bir deyişle ‘geniş bir tecessüs’… Hem ‘Ümrandan Uygarlığa giden, hem de “Kültürden İrfana dönen bir yolda  ve ‘kendi semasında tek yıldız’…” *   Türk Düşünce tarihinin kilometre taşlarından biriydi o. Sorulduğunda kendini, “Türk irfanına adayan münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi” olarak tanıtırdı. Bir ömür boyu hayat tarzı olarak benimsediği okumak yazmak araştırmak şeklindeki fikir işçiliği sonucu elde ettiği ilmi ile Doğu ve Batı medeniyetlerini mukayese etmiş, 60’lı yıllardan itibaren de bütün hakikatleri kendi tenkit süzgecinden geçirerek ülkesinin insanlarını her türlü kültür istilasına karşı uyarmayı amaç edinmişti.  Kızı Ümit Meriç ise, “Cemil Meriç bir isyandı” der, “Tarihten gelen, coğrafyadan gelen haklarımızın yok sayılmasına karşı isyan; az gelişmişlik yaftasını bir nişan-ı zişân gibi Osmanlı

DÜNYAYA GELİŞİYLE GELMEYİŞİ ARASINDA HİÇBİR FARK OLMAYAN FANİLERDEN Mİ

Cemil Meriç Bir Yılın Otopsisi Ruh bahçemde ümit başakları bir bir kuruyor. Ne akla inanıyorum, ne ilme. Tevekkül güç, isyan vahim. Yoksa yaşayışımın tek tesellisi istikbale bir şeyler aktarmak. Bu da elimde değil. Sabih beyi hatırlıyorum zaman zaman, gıpta ile, imrenerek hatırlıyorum. Salih Zeki’yi hatırlıyorum… Hepsi de güçlü insanlarmış. Benim neslim, nesillerin en talihsizi. Ne fert olarak ayakta durabiliyor, ne toprak olarak. Korkular, vehimler, vesveseler… Takvimden koparılan yapraklarla yok olan bir yıl. Dış âlemde hiçbir değişiklik yok. 1981 sisler arasında tarihe karıştı. Ebediyete şöyle bir otopsi raporu takdim edebilirim: büyük ümitlerle başlatılan İslam Ansiklopedisi tasavvuru, yalnızlıktan kurtulmak için katıldığım bir teşebbüstü. Üç ayımı harcadım. Neler yazdım, hatırlamıyorum. Bildiğim şu: amelelikle yaratıcılık bağdaşmıyor. Sonra Ekrem Tahir bir rüya gibi hayatıma karıştı ve bir rüya gibi kayboldu. Başka türlü olabilir miydi, bilmiyorum. Ne gelişinde